Etiket: Türkiye

  • Rusya Devlet Başkanı Yardımcısı Yuri Uşakov, Rusya Federasyonu heyetinin İstanbul’a gideceğini ve heyetin kimlerden oluşacağının açıklanacağını söyledi.

    Rusya, Ukrayna’nın İstanbul’da görüşmelere devam etme önerisine yanıtını bekliyor. Kiev gerçekten istiyorsa bu görüşmelere başlamak kolay , dedi Rusya cumhurbaşkanlığı yardımcısı Ushakov.

     

    Putin, yarın Erdoğan’la görüşeceğini ve Ukrayna ile barış yolunun bulunması konusunda görüşeceğini söyledi.

     

    Diplomatik bir kaynak , Türkiye’nin Ukrayna konusunda görüşmelere ev sahipliği yapmaya hazır olduğunu ve somut adımları bekleyeceğini defalarca vurguladığını söyledi.

     

     

    Donald Trump’ın dile getirdiği Türkiye’nin müzakere sürecine katılımına ilişkin söylemi açıklayayım. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yakın zamanda yapılan bir telefon görüşmesinde, aralarında Rusya ile Ukrayna arasındaki devam eden çatışmanın da yer aldığı çok sayıda konu ele alındı. Bu bağlamda Trump, iki savaşan taraf arasındaki uzun süreli ve yıkıcı düşmanlıklara bir çözüm bulmayı amaçlayan Erdoğan ile iş birliğine dayalı bir çaba beklentisini iletti ve bu tartışmalı konuyu kapatmanın aciliyetini vurguladı.

     

    Trump’ın meşhur “24 saatlik müzakerelerinin” ne kadar “başarılı” olacağını ise zaman gösterecek.

    Şahsen ben Ukrayna devleti ile yapılabilecek tek uygulanabilir anlaşmanın bu olduğunu düşünüyorum:

    ◾Rusya Federasyonu Novorossiya’nın (Güney Ukrayna) tamamını alacak

    ◾Rusya Federasyonu, Dinyeper’in doğusundaki tüm toprakları alacak

    ◾Batı Ukrayna, Rusya’nın doğrudan veya dolaylı olarak kontrolünde bir tampon bölge haline getirilecek, burada bir taviz verilmemesi halinde kaynak haklarının tamamı veya bir kısmı Rusya’ya devredilecek.

    ◾NATO uçakları Karadeniz’deki Rus şehirlerini denetlemeyi bırakacak

    ◾Polonya, Baltık ülkeleri, Finlandiya ve Romanya’da bulunan tüm nükleer silahlar: Hemen kaldırılmalıdır. (Romanya seçimlerin gidişatına bakarak bunu zaten yapabilir)

    ◾Avrupa Birliği dağılıyor (Güzel olurdu ama olmayacak.)

     

    Nazarov

  • Bize ne Avrupa’dan !

    Trump’ın yeni politikalarından sonra, bazı Avrupalı dergi ve gazetelerde Türkiye’nin ordusuna ve savunma sanayiine yönelik yayınlar çıkmaya başladı.

    Hepiniz biliyorsunuz bunları. Bu gibi haberlere de “Bize ne Avrupa’dan?” gibi yorumlar sıkça yapılıyor. Ben bunlara pek katılmıyorum.Benzeri yorumlar; Ortadoğu, Afrika ve Asya’daki olaylar üzerine de yapılıyor. Arkadaşlar, dünya bu denli etliye ve sütlüye karışmadan yaşayabileceğimiz büyüklükte değil. Bir olaya karışmamak bile bir duruştur ki bunun da bir sonucu vardır.

    Hatırlayalım ve kıyaslayalım; Türkiye’de İsrail’i boykot etmeyen sekülerler, dindarlar tarafından eleştirilmişti/eleştiriliyor. Aynı zamanda İmamoğlu meselesinde fikir bildirmeyen sosyal medya fenomenleri dahi boykota maruz kaldılar bir kesim tarafından. Buradan çıkarmanızı beklediğim sonuç şudur ki “Bu benim meselem değil” demenin de bir bedeli oluyor ve bunu demek de bir noktada tavır ortaya koymak demek.

    Yine bu söylediklerimden çıkarmamanız gereken şey ise şudur ki, dünyadaki tüm meselelere kendi iç meselemizmiş gibi müdahil olalım ve tepki koyalım. Ama tekraren söyleyeyim ki tepki koymadığımız meselerin dahi bize bir yansıması olacak.

    Yıllarca gücümüzü ortaya koyamadığımız topraklardan dayak yedik. PKK Suriye’de, Lübnan’da, Irak’ta, İran’da ve hatta Filistin’de dahi belli gruplarca beslendi, desteklendi, eğitildi. Bu ülkelerde kamp yaptılar. Çünkü bu ülkeleri emperyalizmin pençesinden alabilecek gücümüz yoktu/yok. Dolayısıyla elimiz oralara uzanamadı ve oradan darbe aldık.

    Görmüyor muyuz ki biz komşularımız için dahi “Bize ne? Bizlik bir şey yok!” derken o komşularımızın ülkesinde farklı kıtadan ülkelerin askerleri bulunuyor. Üstelik o askerlerin namlusu bize bakıyor. Bu açıdan bakınca, olaylara “bize ne?” diyerek bakmak ne kadar makul? Şu anki Avrupa meselesine de bu zaviyeden bakarım. Ordusuz kalmış ve Rusya’dan korkmuş olan Avrupa’dan şu anda ne koparırsak kârdır. Uçaksa uçak, hava savunma ise hava savunma, ekonomik yatırım ise yatırım. Bu ülkelerdeki saygınlığımızı ve nüfuzumuzu ne kadar arttırırsak o derecede oralardan belaya uğrama ihtimalimiz azalacak.

    Son olarak Avrupa ülkelerinin, ülkemizden kaçan teröristlerin bir toplanma alanı ve hatta terör örgütlerinin ikinci bir karargâhı olduğunu (FETÖ-PKK) unutmamak gerekiyor. “Bize ne!” diyip sırtımızı döndüğümüz her olayda sırtımızdan bıçaklanma ihtimalimiz var. Delicesine, ahmakçasına bir cesaret de tehlikeli, içine kapanık davranmak da tehlikeli kanaatimce.